Tam 3 aydır burada yaşamama rağmen bir türlü zaman ayırıp bu madeni görmeye gidememiştim. Sonunda yine bir grup gezisi oldu:)
Bu madenin hikayesi oldukça ilginç ve eski. Hikayelerle ve efsanelerle dolu. Madenin hikayesi Demir çağında başlıyor. Tahminlere göre MS.700'lü yıllarda kazılmaya başlanmış ama daha eski olabileceği de söyleniyor. Madene ait en eski sözleşme 1288'e ait. 1600'lerde İsveç'in gücünün doruğunda olduğu yıllarda bu maden avrupanın bakır ihtiyacının üçte ikisini karşılıyormuş. 1687 de çok büyük bir yıkım geçirmiş. Ancak yine çok büyük bir şansla İsveçlilerin 'midsummer' dedikleri eğlencelerin yapıldığı geceye denk gelmiş olması sebebiyle tek bir kişi bile hayatını kaybetmemiş. 2000 yıldır bağımsız bir şekilde işletilen bu mağden 2001 yılında Unesco Falun'u madencilik hayatı ve köy yaşamıyle birlikte Dünya mirası listesine aldı.
Toplamda 30 milyon ton cevher çıkartıldı ve bunlarda 10 milyon tonu son 100 yıla ait.
Semila kafamdaki konsepte uygun olarak bir fotoğraf çekmeye çalıştı ama pek istediğim gibi olmadı :) |
Madene yolculuk başlasın |
Alba ve Cristina |
Madenin içindeki tünellerden geçiyoruz |
Madene iniş hazırlığı |
Madenin dışarıya nasıl çıkartıldığı anlattılar ve bu sistem bir nevi asansör görevi görüyormuş, öyle ki bazen madenciler dahi bu düzeneğe atlayıp dışarıya çıkıyormuş. |
Madenin bir zamanlar Avrupa için dahi çok önemli olduğundan bahsetmiştim.bu imzalar bu önemli madeni ziyaret eden İsveç krallarının imzaları |
Rehberimiz madenin içinde madencilerin nasıl bir hayat sürdürdüklerini anlattı ve onların yaşam alanlarını gösterdi. Her şey onların bıraktığı şekilde muhafaza edilmiş. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder